22–28 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bu yıl da Adana’yı sinemanın büyüsüyle sarmaladı. 21 ülkeden 97 yönetmenin toplam 122 filmiyle dolu dolu geçen festival, hem zengin film seçkisiyle hem de sosyal sorumluluk anlayışıyla dikkat çekti.
Festival boyunca şehir, sinema salonlarından sokaklara taşan bir kültür şölenine dönüştü. Tüm gösterimlerin ve etkinliklerin ücretsiz olduğu bu özel haftada, hem profesyonel sinemacılar hem de sinemaseverler bir araya gelerek Adana’nın o kendine has sıcak atmosferinde sinemanın birleştirici gücünü kutladı.
İzlediğim Filmlerden Akılda Kalanlar
Festivalin ikinci gününden itibaren www.bidolusinema.com.tr adına festivale katıldım ve birbirinden farklı dünyalara kapı aralayan etkileyici yapımları izleme fırsatı buldum.
“Dedemin Evi” – Gülten Taranç & Ragıp Taranç
Aile geçmişi, kişisel hafıza ve aidiyet kavramlarını zarif bir şekilde işleyen film, izleyiciyi hem duygusal hem de düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.
“Gündüz Apollon Gece Athena” – Emine Yıldırım
Mitolojik unsurlarla çağdaş temaları buluşturan bu yapım, kimlik ve varoluş arayışına dair çarpıcı bir anlatı sunuyor.
“Cinema Jazireh” – Gözde Kural
Gözde Kural’ın özgün anlatım diliyle farklı bir coğrafyada umut, direnç ve insanlık temalarını işleyen film, festivalin dikkat çeken yapımlarından biri oldu. Filmin yönetmeni ve senaristi Gözde Kural ile ve “Zabur” karakterine hayat veren Mazlum Sümer ile yaptığım röportajda filmin çıkış hikayesini, karakterlerin inşa sürecini ve setin duygusal atmosferini konuştuk.
Mazlum Sümer, aynı zamanda “Umut Vadeden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nün de sahibi olarak festivalin unutulmaz isimlerinden biri haline geldi.
“Ev” – Orhan Eskiköy
6 Şubat depremi sonrasında yaşanan toplumsal kırılmaları insana dokunan bir dille anlatan film, izleyiciyi derin bir empatiye davet ediyor. Her biri farklı duygular uyandıran bu yapımlar, festivalin güçlü ve çok sesli seçkisinin yalnızca küçük bir parçasıydı.
Röportajlardan Yansımalar
Festival boyunca iki özel video röportaj gerçekleştirdik.
İlkinde, “Algoritma’ya Biat Et” filminin yönetmenleri ve senaristleri Hakkı Kurtuluş ile Melik Saraçoğlu filmin çıkış hikayesini, oyuncu kadrosunun oluşum sürecini ve onları en çok etkileyen sahneleri anlattı.
İkincisinde ise Gözde Kural ve Mazlum Sümer ile “Cinema Jazireh”in sinemasal dünyasına daldık. Tüm konuklarıma ortak olarak yönelttiğim şu soru da sohbetlerin samimi bir parçası oldu. “Akşam yapılacak ödül töreninde filminiz ödül kazanırsa ilk kime teşekkür edersiniz, neden?” Bu soruya gelen yanıtlar, sinemanın sadece bir sanat değil; aynı zamanda bir dayanışma, emek ve gönül işi olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Ödül Töreni ve Festivalin Kapanışı
“Sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur” mottosuyla düzenlenen 32. Altın Koza Film Festivali, unutulmaz bir ödül töreniyle sona erdi. Festivalin büyük ödülleri “O Da Bir Şey Mi”, “Ev”, “Eskisi Gibi”, “Happiness” ve birçok etkileyici yapıma verildi.
Türk sinemasının usta isimleri Meral Orhonsay ve Mehmet Aslantuğ, bu yılın Onur Ödülleri’ni aldı.
Altın Koza yalnızca sinemaya değil, doğaya ve topluma da dokunan yönleriyle öne çıktı.
• Festival sürecinde oluşan organik atıklar komposta dönüştürülerek 100 fidanın yetiştirilmesine katkı sağlandı.
• Sanatçıların bağışladığı eşyalarla oluşturulan “İkinci Şans Koleksiyonu” gelirleri de yeniden fidan dikimine aktarıldı.
• Festivalin en anlamlı adımlarından biri de Çocuk Sineması bölümünde dezavantajlı bölgelerden öğrenim gören 5 bin çocuğun ücretsiz sinema gösterimleriyle buluşması oldu.
Her çocuk için dikilecek fidanlarla, Adana’daki yangınlardan etkilenen bölgelere yeni yaşam alanları kazandırılacak. Böylece minikler hem sinemanın büyüsüyle tanışıp hem de doğayla bağ kuracak.
Bu yılki festival, yalnızca sinemanın büyüsünü değil, daha yaşanabilir bir dünya için ortak sorumluluk bilincini de güçlü biçimde hissettirdi. 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bir kez daha gösterdi ki sinema sadece perdede değil, insanların kalbinde de yankı buluyor. Adana’nın sıcağında, sinemanın ışığında geçen bu dolu dolu hafta, hafızalarda uzun süre yer edecek.
Bu güzel atmosfer için Adana Büyükşehir Belediyesi’ne, festival komitesine ve Uğur Yüksel ve This is ZU ekibine sonsuz teşekkürler.
Aslıhan Saraçoğlu yazdı.
@aslihansaracoglu
