Bugün attığımız adımların gelecekte bizlere neler getirebileceğini gösteren apokaliptik ortamıyla ön plana çıkan Vesper filmi vizyonda!
Yönetmen koltuğunda oturan Litvanyalı Kristina Buožyteve Fransız Bruno Samper, daha önce 2012 yapımı Aurora filminde beraber çalışmışlardı.
Dünyanın ekosisteminin çöküşünden sonra distopik bir gelecekte geçen film, çökmüş dünyanın çürüyen kalıntılarında yaşamını sürdürmek için hayatta kalma becerilerini kullanan, güçlü ve iradeli 13 yaşındaki bir genç kız olan Vesper’ı (Raffiella Chapman) ve hasta babası, Darius’u (Richard Brake) takip ediyor.
Seçkin ve zengin bir kitle KALE adını verdiği yerleşkelerde hayatlarını devam ettirirken hayatta kalan diğer insanlar göçmenler, gezginler ve haydutlar olmak üzere 3’e bölünmüştür.
Açlık ve sefalet kol gezerken çok zor şartlarda Vesper hem kendisine hem babasına (onun hem gözü hem de sesi de olan Drone’unun yardımlarıyla) bakmaya çabalarken bir uçak kazasına şahit olur.
Kaza sonrasında ormanlık alanda karşılaştığı ve hayatını kurtardığı gizemli kadın Camellia (Rosy McEwen) ile Vesper yaşam mücadelesine daha farklı bir yön çizer.
Film muadilleri düşünüldüğü zaman öne çıkan 5 milyon Euro’luk kısıtlı bütçesiyle bizlere oldukça başarılı bir görsellik sunuyor. Senaryo bilim kurgu üzerinden ilerlerken macera ve dram özellikleri ile de ön plana çıkıyor.
Litvanya-Fransa-Belçika ortak yapımı Vesper, gelecekte bizlere tasvir edilen dünyadaki sosyal eşitsizlik, kast sistemi ve ailenin önemini özellikle çocuk karakterler üzerinden anlatmış.
Ama filmin öne çıkarttığı esas mesaj toksik hale gelmiş ekolojik bir sistemden çıkış yolunun GDO’lu tohumlar olgusuna değinerek amacından asla vazgeçmeyen bilime gönül vermiş genç neslin yaşanan hayatı nasıl daha iyi yapabileceğine dair umut aşılaması!
Türün meraklıları çevreci bakış açısıyla öne çıkan bu distopik filme bu hafta sonunda mutlaka gitmeli…
Aslıhan Saraçoğlu yazdı.
@aslihansaracoglu