21 Kasım 2024

Enes Erbay ile 12. Boğaziçi Film Festivali için konuştuk.

12.Boğaziçi Film Festivali için Festival Artistik Direktörü Enes Erbay bu yoğun programı arasında ile kısa bir söyleşi yaptık.

Bu sene ‘Bosphorus Talks’ ile söyleşilere ev sahipliği yapacaksınız. İçerikleri hakkında kısaca bir bilgi alabilir miyiz?

“Bosphorus Talks” bu sene iki önemli oturumdan oluşacak. İlk olarak, “Director in Focus” başlığı altında Abu Bakr Shawky, sinema kariyeri ve film yapım süreci hakkında bir söyleşi gerçekleştirecek. İkinci oturumda ise, Anadolu Ajansı’nın özel yapımı olan “Kanıt” belgeselinin yapımcısı Abdulkadir Karakelle ile belgesel sinemanın sınırlarını zorlayan yapımlar ve bu yapımların toplumsal etkileri üzerine derinlemesine bir konuşma yapacağız.

Boğaziçi Film Festivali’nin bu seneki afişi çok konuşuldu. Acaba hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

Bu yılki afişimiz, festivalin ruhunu ve İstanbul’un sinemadaki tarihsel konumunu yansıtan minimalist ve dikkat çekici bir tasarıma sahip. Sade ama etkili bir yaklaşım benimsedik ve bu tasarım, izleyicilerimizden oldukça olumlu geri dönüşler aldı. Afişin tasarımcısı Hilal Kırca, çalışmalarında kumaşlar ve dikiş tekniklerini kullanarak sanatsal bir ifade yakalıyor. Bu afişi de aynı yöntemle oluşturdu ve orijinalini festival boyunca Atlas Sineması’nda sergileyeceğiz.

İstanbul’un bu festivale kattığı atmosfer hakkında ne düşünüyorsunuz?

İstanbul, tarihi dokusu ve kültürel çeşitliliğiyle festivalimize eşsiz bir atmosfer katıyor. Şehrin sinema tarihi ve modern dünyayla olan bağı, festivalimizin kimliğini zenginleştiriyor.

İstanbul’un kültürel dokusu festivalin kimliğine nasıl yansıyor?

İstanbul’un bir sanat ve kültür merkezi olması, festivalin kimliğine doğrudan yansıyor. Hem geçmişin izlerini taşıyan hem de geleceğe bakan bir festival olarak, şehrin çok katmanlı yapısını programımıza da yansıtıyoruz. Bu yıl, festivalimizin gösterimleri Beyoğlu’nun tarihi sinema salonlarında, özellikle Türk sinemasının kalbi sayılan Atlas Sineması ve AKM Yeşilçam Sineması’nda gerçekleşecek. Beyoğlu’nun bu köklü sinema kültürü, festivalin karakterini güçlendiriyor ve İstanbul’un zengin kültürel dokusunu izleyiciye sunuyor.

Gelecek yıllarda festivale dair uzun vadeli planlarınız nelerdir?

Gelecekte festivalimizi uluslararası arenada daha da güçlendirmek, farklı işbirlikleri ve projelerle zenginleştirmek hedeflerimiz arasında. Genç yetenekleri desteklemeye ve sinema dünyasının önemli isimlerini İstanbul’da ağırlamaya devam edeceğiz.

Vinkmag ad

Read Previous

Ankara Film Festivali’nden François Truffaut seçkisi

Read Next

Yalova Belgesel Film Festivali 23-26 Ekim’de başlıyor!

Most Popular