13 Aralık 2024

“Kabus Sokağı” Aslıhan Saraçoğlu Yazdı

Oscar ödüllü Pan’ın Labirenti ve Suyun Sesi filmleriyle tanıdığımız Hellboy filmiyle de gönlümüzde ayrı bir yeri olan yönetmen Guillermo del Toro yine sevdiğimiz tarzıyla karşımızda!

Yine her zamanki gibi olabildiğince karanlık ve de fantastik atmosferine bu sefer 1940 yıllarda kasaba kasaba gezen bir karnaval ekibini dahil etmiş.

1947 yapımı aynı isimli ilk filmin yeni adaptasyonu ve William Lindsay Gresham’ın kaleme aldığı romanın yeni uyarlaması olarak görebileceğiniz “Kabus Sokağı” Bradley Cooper, Rooney Mara, Cate Blanchett, Toni Collette, Ron Perlman ve Willem Dafoe ‘dan oluşan dev oyuncu kadrosuyla sizi hayal kırıklığına uğratmıyor.

Stanton ‘Stan’ Carlisle rolünde Bradley Cooper, kasaba kasaba dolaşan bir karnavalın ekibine katıldıktan sonra tek amacı Matmazel Zeena’nın ve alkolik kocası Pete’in “zihin okuma” numaralarının sırrını çözmek olur. Ancak bu konuda, Pete öldükten sonra ne kadar yetenekli olduğunu kısa sürede herkese gösterir. Buradan aldığı gazla daha da hırslanan Stan, dolandırıcılık oyununu kendi başına da yapabileceğine inanmaya başlar. Ve karnavalın en naif karakteri Molly’i de yanına alıp gösteri dünyasına adım attığında karşısına kadın psikiyatrist (Cate Blanchett) çıkar.

Gezici Sirk kültüründe Geek nedir nasıl olunuru bu film vasıtasıyla öğrenip içiniz acırken, Bradley Cooper’ın kariyerinde ilk defa tamamen çıplak olarak oynadığı BathTub sahnesi gözlerinizi şenlendirebilir ya da Cate Blanchett’in göğüslerini açtığında gördüğünüz yara izinin neden olduğunu merak ederken kendinizi bulabilirsiniz.

Aslında bu hikayenin yönetmen Guillermo del Toro’nun kişisel geçmişinde önemli bir olayın yansıması olarak da beyaz perdede boy gösteriyor. Evet, yönetmenin Meksika’da babasının fidye karşılığında serbest bırakılmak için kaçırıldığında annesinin medyumlardan kocasının hayatta olup olmadığına dair aldığı yardıma daha doğrusu kandırılmasına tanıklık eden Guillermo del Toro, spiritüel yollarla insanların nasıl manipüle edildiğinin bu filmde özellikle altını çiziyor.

Geçmişindeki travmalarla insanların içinde oluşan boşlukları sevgi değil de güç hırsıyla doldurması üzerine ve vicdan azabı çekerken teselli arayan ruhlara yol göstermeye çalışırken ceplerini boşaltmaya kendini adayan bir dolandırıcının hayatı psikolojik gerilim filmi sevenler için bu hafta sonunda iyi bir seçenek!

Aslıhan Saraçoğlu yazdı.
@aslihansaracoglu

Vinkmag ad

Read Previous

Muğla’dan İstanbul’a Taşınan Editöre Son Çıkış Filmi Şoku

Read Next

“Moonfall” Aslıhan Saraçoğlu Yazdı

Most Popular