Éric Reinhardt’ın aynı adlı romanından Valérie Donzelli ile L’Événement / Kürtaj filminin yönetmeni Audrey Diwan tarafından sinemaya uyarlanan Narsistle Aşk (L’amour et les Forets) ilk kez 76. Cannes Film Festivalinde Prömiyer bölümünde izleyici karşısına çıktı. Film 22. Film Ekimi’nde Türkiye prömiyerini yaptıktan sonra 12 Ocak’ta vizyona girdi.
Narsistle Aşk, hayallerindeki adamı bulduğunu düşünen bir kadının yaşadıklarını konu alıyor.
Blanche ve Gregorie tanışması; yakın zamanda yaşadığı ayrılığın etkisiyle sarsılan Blanche’ın, ikiz kardeşi Rose’un zorlamasıyla gittiği partide gerçekleşiyor. Blanche Renard ile Greg Lamoureux tanışmalarının ardından aralarındaki bağ öyle hızla güçlenir ki tutkulu bir aşk yaşamaya başlarlar. Paris’te geçirdikleri romantik günlerin hemen sonrasında çiftin tutkuyla başlayan ilişkileri, kısa sürede evlilikle devam eder.
Blanche’ın hamileliği sonrası Grégoire’ın yönlendirmeleriyle -planlanmış tayinle- Blanche’ın ailesinden uzağa taşınırlar, Blache bir anda kendini, memleketi Normandiya’dan Fransa’nın kuzeydoğusundaki Metz şehrine taşınmış bulur. Grégoire onu ailesinden de izole eder ve Blanca zamanla kocasının sahiplenici ve tehlikeli yönlerini fark etmeye başlar.
Evlendiği adamın karakterinden çok farklı olduğunu keşfetmesi ve yalanlarını yakalamasıyla her şey başlıyor. Biz bütün bu olayları Blanche’ın avukatına anlattığı seanslarda flashback sahnelerle izliyoruz. Grégoire’ın hasta ruhlu, karanlık, her şeyi kontrol eden davranışlarıyla Blanche’ı kapana kıstırıyor diyebiliriz. Adamın bu davranışları arttıkça filmin gerilimi de artıyor. Film özellikle sonlara doğru aşırı gergin bir atmosfere bürünüyor.
Narsistle Aşk, manipülasyonu, psikolojik şiddeti, aile içi şiddeti ve manipülatif birinin hayatınızı nasıl çıkmaza sokabileceğini çok iyi anlatıyor. Özellikle oyunculuklar çok iyiydi. Virginie Efira filmde Blanche karakteriyle harikalar yaratmış diyebilirim. Melville Poupaud, Gregoire gibi psikopat, hastalıklı takıntıları olan karakteri çok iyi canlandırmış. 105 dakika süresiyle son ana kadar heyecanı diri tutan Fransız filmi gerilim ve dramı güzel birleştirmiş.
Fransız sinemasını seviyorsanız bu filme şans vermenizi öneririm.